25 Eylül 2010 Cumartesi

Çardak Kuşları Neden Yuvalarını Süslerler



İnsanlar yeni bir eve yerleştiğinde o evi özenle döşemek, kendi tarzlarını yansıtan ve hoşlarına giden bir ortam oluşturmak isterler. Bunun için araştırma yapar, alacakları eşyaları dikkatle seçer ve evdeki dağılımları için denemeler yaparlar. En sonunda kendilerine beğenecekleri ve bakmaktan, yaşamaktan zevk alacakları güzel bir ortam sağlarlar. Çardak kuşu da aynı adımları takip ederek kendine gösterişli bir yuva inşa eder ve burayı özenle dekore eder.

Hemen hemen güvercin büyüklüğünde bir kuş olan çardak kuşları, yaygın olarak Avustralya’da yaşarlar. Nadir bulunmaları nedeniyle araştırma yapmanın son derece zor olduğu bu kuşların kuşkusuz en dikkat çekici özellikleri, erkek kuşların inşa ettiği ve özenle dekorasyonunu yaptıkları yuvalarıdır. Bu küçük kuşun sahip olduğu zevk ve dekore ettikleri dikkat çekici yuvalar, hiç şüphesiz, Yüce Allah’ın üstün aklının eserlerinden sadece biridir.

Her çardak kuşu türünün seçtiği belli bir renk vardır. Ama genellikle parlak mavi renkli cisimleri tercih ederler. Belli bir renkte olması şartıyla sopa, taş, çiçek, tohum ve o renkte olan herhangi bir şeyi süs eşyası olarak kullanırlar.

Yuvalardaki Mükemmel Estetik Anlayışı

Erkek çardak kuşları, yetişkinliğe adım atar atmaz ilk iş olarak kendilerine bir yuva inşa ederler. Bu yuvayı inşa etmeden önce kendilerine en uygun yeri bulmak için uzun süre araştırma yaparlar. Çardak kuşlarının yuvalarına yer seçerken en çok dikkat ettikleri etken, bölgenin güzel bir ışık açısına sahip olmasıdır. Bu küçük kuş özenle dekore edip, süsleyeceği yuvasının en iyi şekilde sunumunu yapmak için en iyi ışık alan bölgeyi seçer ve yuvasını inşa etmeye başlar. Cinsten cinse göre değişen yuvalar, genellikle oval, üçgen, köprülü bir yol şeklinde veya kubbelidir. Yuvasının inşasını tamamlayan erkek çardak kuşu için bundan sonra asıl görev başlar: Evini en göz alıcı, dikkat çekici ve etkileyici şekilde dekore etmek… Bu süreç şöyle gerçekleşir:

Küçük kuş, uzun araştırmalar sonucu çevresinde hoşuna giden tüm objeleri toplar. Bu kuşların yuvalarında kuş tüyleri, çakıl taşları, rengârenk çiçekler, yemişler, değişik formlu yapraklar, kimi zaman etraftan topladıkları bozuk paralar, metal parçalar, alüminyum folyo parçaları, gözlük camları, ipler, kaşıklar ve hatta araba anahtarları bile bulunabilir.

Bulduğu objeleri yuvasına toplayan çardak kuşu daha sonra saatler süren bir dekorasyon sürecine girer. Sürekli eşyaların yerlerini değiştirerek en dikkat çekici ve en güzel düzeni oluşturmaya çabalar.

Koleksiyonuna yeni objeler eklediğinde, daha az beğendikleriyle bunları değiştirir.

Sadece dekorasyonla sınırlı kalmayan çardak kuşu bir de üstüne üstlük duvarlarına boya ve sıva yapar. Hatta malzemelerini dahi kendi üretir. Boyayı, saten çardak kuşları çilek ve kömür tozlarını ağızlarında karıştırarak sağlarlar. Ağızlarında çiğnedikleri bir parça ağaç kabuğu ile de dalların oluşturduğu duvarlarına sıva yaparlar.

Eşyalarının yerlerini ezberleyen çardak kuşu, o yuvada yokken herhangi bir eşyasının yerinin değişmesi durumunda bunu hemen fark eder ve eşyayı eski yerine yerleştirir.

Dikkat çekici olan başka bir nokta da bu kuşların yuvalarının hiçbirinin birbirine benzememesidir. Her kuş, yuvasını adeta kendi zevkine göre inşa eder.

Peki, bu küçücük kuş böyle bir yuva yapmayı nereden öğrenmiştir? Çevreden objeler toplayıp bunları bir araya getirip bir bütünlük sağlamayı nasıl bilebilir? Şüphe yoktur ki bir kuş bu kadar çok detayı ve özeni kendi başına düşünemez. Bu özenli yuvayı ona ilham eden, Alemlerin tek Hakimi olan Allah’tır. Yüce Allah bu gerçeği bir Kuran ayetinde şöyle haber vermiştir:

“Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah’ı tesbih etmektedir. Her biri, kendi duasını ve tesbihini şüphesiz bilmiştir. Allah, onların işlediklerini bilendir. “ (Nur Suresi, 41)

Kuşların Süslü Yuvalarını Hazırlamalarının Amacı Nedir?

Çardak kuşları diğer kuşların aksine yuvalarını yaşamak yerine, karşı cinsin ilgisini çekebilmek için inşa ederler. Dişilerine yaptıkları gösterilerinde bazı kuş türlerinin yaptığı gibi tüylerini kabartmak yerine dekorasyon malzemesi olarak kullandıkları “nesneleri” sergiler ve küçük çardaklar kurarlar. Dişi kuşların dikkatini çekebilmek ve en gösterişli yuvayı yapabilmek için adeta birbirleriyle yarışırlar. Yuvasına yaklaşan dişi kuşu fark eden erkek kuş yuvasında dolaşır ve dişi kuşu etkilemek için şarkı söyler. Aynı zamanda çok iyi birer taklitçi olan bu kuşlar, şelale ve insan seslerini birebir taklit edebilir ve bu sayede de dişi kuşun ilgisini çekmeye çabalarlar.

Mimari Detaya Sahip Yuvalar Yüce Allah’ın Birer Tecellisidir

Çardak kuşları şaşırtıcı teknikler kullanarak çok sayıda mimari detaya sahip yuvalar inşa ederler. Yuvaların inşasında bir mimar gibi plan yapar, gerçek bir duvar ustası gibi çalışır, bir mühendis gibi teknik çözümler getirir ve bir dekoratör gibi yuvalarını dekore eder, süslerler. Bu yuvaların hazırlanış teknikleri, bilinci ve zekası olmayan bir canlıdan beklenmeyecek kadar mükemmeldir. Elbette bu küçücük kuşların yuvalarını, kendi zekalarıyla tasarlayamayacakları çok açıktır. Bu kuşlara sahip oldukları bu yetenekleri Yüce Allah ilham eder. Çardak kuşları Yüce Allah’ın sanatının, gücünün, ilminin, yaratmadaki üstünlüğünün canlı birer delilidir. Yüce Allah bu gerçeği kullarına şöyle haber verir:

“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır.” (Al-i İmran Suresi, 190)

Çardak kuşu yuvasının duvarlarını da boyar. Üstelik boyasını da kendisi elde eder. Nasıl mı? Çeşitli renklerdeki bitkileri toplar ve bunların sularını kullanarak duvarlarını boyar. Kimi zaman da boyama işlemi için salgısıyla karıştırdığı kömürü kullanır. Ayrıca ağzında çiğnediği bir parça ağaç kabuğu ile de dalların oluşturduğu yuva duvarına boya yapar.

KUŞLARIN İLGİ ÇEKİCİ YUVALARI

Terzi Kuşları Yuvalarını Nasıl Dikerler?

Hindistan’da yaşayan terzi kuşları gagalarını bir dikiş iğnesi gibi kullanırlar. İplikleri ise, örümcek ağından elde ettikleri ipek, tohumlardan oluşturdukları pamuk veya ağaç kabuklarından kopardıkları liflerdir. Yuvalarını yaparken öncelikle bir ağaçta gelişmekte olan yaprakları seçerler ve kenarları üst üste gelecek şekilde bu yaprakları çekerek şekle sokarlar. Terzi kuşu bunun ardından sivri gagasıyla her bir yaprağın kenarına bir delik açar. Topladığı örümcek ağı veya bitki liflerini bir terzinin iğne-iplik kullanması gibi gagasıyla deliklerden geçirir ve düşmelerini engellemek için her ilmiği düğümler. Aynı işlemi diğer uçta da yaparak iki yaprağı birbirine “dikmiş” olur. Bir çift yaprağı ya da tek bir yaprağı kendi etrafında döndürmek için yarım düzine kadar düğüme ihtiyaç vardır. Daha sonra kuş bu keseyi çimlerle doldurup döşer. Ayrıca bu yapraklarla kaplı kesenin içinde, dişisinin yumurtalarını koyacağı gizli bir yuva daha dokur.

Çok Büyük Bir Azim, Sabır ve Beceriyle Yuvasını Ören Dokumacı Kuşu

Dokumacı kuş ilk iş olarak kullanacağı malzemeyi toplar. Yeşil ve taze yapraklardan kendine ince uzun şeritler keser veya yaprakların orta damarlarını alır. Özellikle taze yaprakları seçmesinin ise bir nedeni vardır. Kuru yapraklardan alacağı malzemeyi kontrol edebilmesi ve bunları dokumada kullanması çok zordur, ancak taze yaprak lifleri ile bu işlemler çok kolay gerçekleşir. Kuş öncelikle çatallı bir dala, bir yapraktan kopardığı uzun bir lifin ucunu sararak işe başlar. Bir ayağı ile lifin ucunu dalın üzerinde tutarken, diğer ucunu gagasıyla idare eder. Liflerin düşmelerini engellemek için onları düğüm atarak birbirlerine bağlar. İlk olarak bir çember oluşturur; bu yuvasının girişidir. Daha sonra ise gagasını mekik gibi kullanarak yaprak liflerini diğer liflerin üzerinden ve altından sırayla geçirir. Dokuma işlemi sırasında her lifin ne kadar çekilmesi gerektiğini de hesaplayabilmelidir. Çünkü eğer dokuması gevşek olursa yuva hemen çöker. Ayrıca yuvanın son halini zihninde canlandırabilmelidir ki, duvarların ne zaman kavisleneceğine veya dışarı doğru çıkıntı verileceğine karar versin.

Girişi dokuduktan sonra yuvanın duvarlarını dokumaya başlar. Bunun için baş aşağı durur ve içeriden çalışmaya devam eder. Gagasıyla bir lifi diğerinin altına sokar ve sonra hassas bir şekilde dışarıda kalan ucunu tutar ve sıkıca çeker. Böylece yuvasının duvarlarında son derece muntazam bir dokuma oluşturur.


www.AllahaHizmet.com/
http://www.harunyahya.org/
http://www.harunyahya.tv/
http://www.harunyahya.com/
http://www.harunyahya.net/
www.SonpeygamberHzMuhammed.com/
http://www.hazretimehdi.com/
http://www.turki̇slambirligi.com/
http://www.bediuzzamansaidnursi.net/
http://www.bediuzzamanvemehdi.com/
http://www.evrimyok.net/
http://www.evrimteorisi.info/
http://www.tesadufyok.com/
http://www.maddeninardindakisir.com/


23 Nisan 2010 Cuma

Canlı Davranışlarındaki Muazzam Bilinç



Yüce Allah, yarattığı tüm canlıları bulundukları ortama en iyi uyum sağlayabilecekleri özelliklerle donatmış ve onlara akılcı davranışlar ilham etmiştir. Canlılığın tesadüfler üzerine ortaya çıktığını savunan evrimcilerin açmaza düştüğü konulardan bir tanesi de canlılardaki akılcı davranışlardır. Son derece dikkat çekici davranışlarda bulunan canlılara bu davranışları anneleri veya herhangi bir ataları öğretmemiştir. Hepsi, Allah’ın dilemesiyle yaratıldıkları ilk günden itibaren bunları bilerek dünyaya gelmişlerdir. Bu yazıda Allah’ın ilhamıyla hareket eden bu canlıların başarıyla uyguladıkları mükemmel taktiklerden örnekleri okuyabilirsiniz.

Sahte Yuvalar Yapan Kuşlar

Doğadaki pek çok kuş türü, yavrularını avcılardan korumak için sahte yuvalar kurarlar. Örneğin Afrika ve Hindistan’da kuş yumurtasıyla beslenen pek çok hayvan vardır. Bu nedenle Afrika çalı kuşları (Ploceides) çok sayıda sahte yuva inşa ederek, düşmanların yuvalarına yapacakları saldırıları azaltır ve kaçmak için zaman kazanmış olurlar.

Düşmanlarından korunmak için plan yapan kuşlardan biri de çulha kuşlarıdır. Tropikal bölgelerde ağaçlarda yaşayan yılanlar çok zehirlidir. Bu nedenle aynı bölgede yaşamını sürdüren çulha kuşlarının yuvalarının girişleri gizli ve adeta bir labirent gibidir. Bu kuşların yuvalarını korumak için yaptıkları planlar bununla da kalmaz. Çulha kuşları yuvalarına saldıran avcıların cayması için evlerini, dalları oldukça dikenli olan akasya ağaçlarına kurarlar ve bu kuşlar da düşmanlarını şaşırtmak için pek çok boş yani sahte yuva yaparlar.

Örümcekten Muhteşem Taklit

Portia Fimriata örümceği, diğer örümceklerin aksine hem ağ kurarak, hem de kendi ağından uzağa giderek avlanır. Böcekler yerine kendi cinslerini yiyerek beslenen bu örümcekler, onları avlamak için ağlarını diğer örümceklerin ağları üzerine kurarlar. Bu işlem sırasında planlı ve programlı hareket eden Portia örümceği, ilk önce avlamayı planladığı örümceğin ağına yerleşir. Avı görünce telaşla üzerine atlayan diğer örümceklerin aksine son derece yavaş hareket eden portia, avlamayı planladığı örümceğin ağına yerleşip tuzağa düşen bir böcek gibi sallanmaya başlar. Ağdaki bu titreşime aldanan ağ sahibi, örümceğe yaklaşır. Pusuda bekleyen Portia da böylece amacına ulaşır.

Fındıkkıran Kuşundan Hırsızsavar

Fındıkkıran kuşları yuvalarını ölü ağaçların yumuşak gövdelerine oyarlar. Büyük kuşların yuvalarına girip zarar vermesini önlemek içinse Yüce Allah’ın ilhamıyla tedbir alırlar. Yuvasına giden deliği su birikintisinden topladığı çamurlarla sıvayan fındıkkıran kuşu sadece kendi geçebileceği genişlikte bir giriş bırakır. Böylece sığırcık gibi büyük kuşlar delikten giremezler.

Sekreter Kuşunun Savaş Taktiği

Genellikle yılanlarla beslenen sekreter kuşları, yılanları etkisiz hale getirmek için isabetli bir taktik kullanırlar. Sekreter kuşu bir yılanla karşılaştığı zaman gagasını kullanmadan pençeleriyle saldırır ve avını pençe vuruşlarıyla öldürmeye çalışır. Avlamaya çalıştığı yılan eğer zehirli bir tür ise, kanatları aracılığıyla onu kendinden uzak tutar ve yılanın zehrini boşaltması için birkaç tüyünü ona yutturmaya çalışır. Bu hamlesinde başarılı olursa, yılan zehrini kuşu etkileyemeden boşaltmış olur. Sekreter kuşu, zehrinin büyük bir bölümünü boşalttığı için artık eskisi gibi tehlikeli olmayan yılana pençeleriyle saldırır. Pençelerinin yüzeyinde çok sayıda damar bulunan sekreter kuşu bu sayede zarar görmez

Taklitçi Karınca

Ateş karıncalarının en büyük düşmanı, asalak bir karınca cinsi olan Solenopsis davgeri’dir. Bu parazit karınca, ateş karıncalarının yuvasına sızar ve kraliçe karıncanın boğazına kenetlenir. Kraliçe karıncanın fenomenini taklit etmeye başlar. Bundan sonra işçiler, farkında olmadan bütün güçlerini, kraliçeyi boyunduruğu altına alan bu asalağı beslemeye harcarlar. Çünkü kraliçe karıncanın feromenlerini taklit eden bu asalağı, kendi kraliçeleri sanmaktadırlar. Kraliçeleri ise, işçiler onu beslediklerini sanırlarken ölür.

Canlılara Bilinçli Davranışlar İlham Eden Yüce Allah’tır

Hiçbir gücü ve bilinci olmayan varlıkların diğer varlıklara şuur, zeka, bilgi, yetenek, manevi kavramlar türünden özellikler kazandırmaları, akıl ve mantık kuralları açısından, elbette ki mümkün değildir.

Gerçek çok açıktır ve gözler önündedir: Bu canlılara bu zeki davranışları yaptıran, Kendisi sonsuz aklın sahibi olan, tüm canlıların Yaratıcısı ve koruyucusu, Rahman ve Rahim olan Allah’tır.

Bu yazımızda yalnızca birkaç örneğine değindiğimiz canlılar da Yüce Rabbimiz’in ilhamıyla son derece zeki taktikler ve bilinçli davranışlar uygulayabilmektedirler. Hiçbir akla ve bilince sahip olmayan bu canlıların gerçekleştirdikleri mükemmel taktik ve planlamalar bizlere, tüm varlıkların durumlarını ve davranışlarını mutlak iradesiyle takdir eden, Müheymin (gözetici ve koruyucu) olan Allah’ın büyüklüğünü bir kez daha hatırlatmaktadır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

“Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 13)

Canlılardaki Akılcı Davranışlar, Evrimcileri Çıkmaza Sürüklüyor

Evrim teorisi, canlıların davranışlarının çevreye uyum sağlamak için değiştiğini savunmaktadır. Gerçekte ise davranışların evrimle bir ilgisi yoktur. Allah her canlıyı kendine has özelliklerle ve davranış şekilleriyle yaratmaktadır. Örneğin bir kelebeğin hayatta kalabilmek için kendini daha iyi kamufle edebileceği kuru bir yaprak görünümüne sahip olmayı kendi kendine düşünüp, bu kamufleyi vücudunda gerçekleştirmesi mümkün değildir. Ya da bir kunduzun akarsu yatağında suyun akışını kesebileceği ileri derecede mühendislik hesapları gerektiren bir baraj inşa edebilmesi ve ilk doğduğu andan itibaren bunu yapabilmesi kuşkusuz öğrenme ile ya da doğal seleksiyon gibi bilinçsiz mekanizmalarla açıklanabilecek bir durum değildir.

Evrimcilerin savundukları başka bir görüş ise, hayvanların tecrübe ile bazı davranışları kazandıkları yolundadır. Onlara göre, hayvanlar ortama en uygun davranışı zamanla öğrenirler. Uygun davranışı öğrenemeyenler ya da bilmeyenler de ölürler. Fakat, evrim teorisine göre “doğru davranış”ı tesadüfen öğrenmesi beklenen bu canlıların bunu doğar doğmaz nasıl akıl ettikleri açıklanamamaktadır. Dolayısıyla bu davranışların seçilmesi gibi bir iddia, en baştan çelişkilidir. Canlılar, yaratıldıkları ilk andan itibaren kendilerini koruyabilecekleri birtakım özellik ve davranış biçimlerine sahiptirler, çünkü Yüce Rabbimiz Allah onları bu özelliklere sahip olarak yaratmıştır. Bir ayette Rabbimiz’in yaratması ile ilgili olarak şöyle buyrulmaktadır:

“Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz, bunda iman edenler için bir ayet vardır.” (Ankebut Suresi, 44)

Taktiğin temel unsurları; zeka, teknik bilgi, fiziki güç ve eğitimdir. Peki hiçbir akla sahip olmayan canlılar, mükemmel taktikler uygulamak için bu becerilere nasıl sahip olurlar? Elbette herşeyi yaratan Yüce Allah, onları bu bilgi ve yeteneklerle birlikte yaratmıştır.

Allah kainattaki tek tek her canlının neyi, nasıl yaptığını belirlemekte ve onlara her an hükmetmektedir. Bu gerçek, Kuran’da şöyle bildirilir:

“...O’nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)” (Hud Suresi, 56)

Doğadaki canlı türlerinin her birinde, ayrı ayrı yaratılmış özellikler, üstünlükler vardır. Yoktan var eden, her şeyi dilediği gibi takdir eden ve onları her an dilediği gibi yaratmaya kadir olan Yüce Allah için kuşkusuz bu son derece kolaydır.

hayvanlardakitasarim.com

hayvanlardakamuflaj.com